Haberler
Medrese Davutpaşa'da “Bir Kitap Bir Film” Programı Devam Ediyor
Medrese Davutpaşa’da düzenlenen “Aydınlanma Nedir?” programında Immanuel Kant’ın felsefi mirası etik, ahlaki ve epistemolojik boyutlarıyla ele alındı. Program Aydınlanma’nın birey ve toplum üzerindeki etkilerini Kantçı bir bakış açısıyla değerlendirdi.
1 Kasım 2024Medrese Davutpaşa bu ay “Bir Kitap Bir Film” serisi kapsamında gerçekleştirdiği “Aydınlanma Nedir?” başlıklı programda felsefe tarihinde çığır açmış bir çalışmaya ev sahipliği yaptı. Dr. Yusuf Gündüz, Resul Yüksel ve İsmail Önder’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Immanuel Kant’ın 1784 yılında yayımladığı “Aydınlanma Nedir?” (Was ist Aufklärung?) adlı makalesi kapsamlı bir okuma ve eleştiri sürecine tabi tutuldu. Kant’ın bireysel ve toplumsal özgürleşmeye yönelik çağrısının yanı sıra Aydınlanma düşüncesinin etik, epistemolojik ve ahlaki temelleri ayrıntılı bir şekilde tartışıldı.
Program boyunca Aydınlanma’nın ne anlama geldiği, hangi felsefi ve epistemolojik temeller üzerine inşa edildiği ve Batı medeniyetindeki metafiziksel ve ideolojik kökenleri masaya yatırıldı. Katılımcılar Kant’ın “Sapere aude!” yani “Kendi aklını kullanma cesaretini göster!” çağrısı çerçevesinde Aydınlanma düşüncesinin bireysel ve toplumsal özgürleşmedeki rolünü yeniden ele aldılar. Etkinlik katılımcılara Aydınlanma düşüncesinin etik ve ahlaki değerler üzerindeki etkilerini, Batı dünyasında oluşturduğu düşünsel dönüşümü ve bu dönüşümün modern toplumlar üzerindeki yansımalarını derinlemesine inceleme fırsatı sundu.
Bununla birlikte Aydınlanma’nın birey ve toplum düzeyinde yarattığı değişimlerin etik ve ahlaki anlamda yarattığı krizler de programın önemli tartışma başlıkları arasında yer aldı. Katılımcılar Kant’ın özgürleşme çağrısının modern dünyada ne ölçüde karşılık bulduğunu ve bu çağrının günümüz toplumlarında yarattığı ahlaki gerilimleri ele aldılar. Batı düşüncesinde Aydınlanma ile gelen özgürlük ve bireycilik arayışı, yeni etik değerler ve ahlaki normlarla iç içe geçerken bu durumun yol açtığı toplumsal bunalımlar da Kantçı perspektifle değerlendirildi.
Özellikle Kant’ın “Kendi aklını kullanma cesareti göster!” çağrısının bireyin kendi düşünsel kapasitesini kullanabilme özgürlüğü üzerinden özgün bir toplumsal düzen yaratma iddiası günümüzdeki yankılarıyla ele alınarak kapsamlı bir analiz sürecine tabi tutuldu. Bu çerçevede Aydınlanma’nın rasyonel özgürleşme ideali ile onun getirdiği yeni etik değerler arasındaki gerilimler katılımcılara Aydınlanma düşüncesinin içsel çelişkilerini irdeleme imkanı sundu. Kant’ın zamanında ortaya koyduğu eleştiriler ve özgürleşme çağrısı programda bugünün dünyasında birey-toplum arasındaki karmaşık ilişkilere yeni açılardan ışık tutmak amacıyla tartışıldı.
Kant’ın Aydınlanma ile ilgili düşüncelerinin modern felsefe üzerindeki uzun soluklu etkileri ve onun “Aydınlanma Nedir?” metninin bugün bile canlı bir tartışma konusu olarak varlığını sürdürmesi etkinliğin en dikkat çeken yönlerinden birini oluşturdu. Aydınlanma’nın felsefi mirası ve günümüz toplumsal yapıları üzerindeki izleri etkinlik kapsamında çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınarak katılımcılara ilham verici bir düşünsel deneyim sunuldu.