Tarihi Su Kültürü Sempozyumu Başladı

Fatih Belediyesi tarafından tarihi su yapılarının, şehir, kültür, mimari, edebiyat, din ve toplum açısından değeri, günümüzdeki kullanım durumları ve işlevlendirmeleri, mevcut sorunlar ve koruma önerileri gibi konuların ele alındığı "Tarihi Su Kültürü ve Yapıları Sempozyumu" başladı. Fatih Kültür Sanat Merkezi'nde (FKSM) gerçekleşen sempozyumun açılışında konuşan Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik, insanın yaratılışının suyla başladığını ve canlılığının suyla sürdüğünü anlattı. Bu sebeple insanın, inancın merkezinde hep suyun var olduğunu ifade eden Özçelik, "Tıpkı bedenin canlılığı, temizliği gibi ruhun, maneviyatın yaşaması için de suya ihtiyaç duyuyoruz. Tarih sahnesine çıktığımız ilk andan beri, daima suyun peşinden gidiyor, medeniyetimizi suyla inşa ediyoruz. Gerçekten de İstanbul, Yarımada üzerinde suyu biriktirmeye, depolamaya izin vermeyen jeolojik yapısı yüzünden, tarihte her zaman bir mühendislik zekasına ve insan emeğine ihtiyaç duymuştur" diye konuştu.

Şehri suya kavuşturmanın, o zamanın en ileri teknolojisinde, dev sistemler kurmayı gerektirdiğine dikkati çeken Özçelik, Roma Dönemi'nden başlayıp, Osmanlı'yla zirveye çıkan su mühendisliği ve mimarisinin, İstanbul’u, su medeniyetinin en şahane yapılarıyla, kemerler, sarnıçlar, maksem, sebil ve çeşmelerle donattığını kaydetti.

Hayır ve hasenat için yaptırılan çeşmelerin, hüsnü hat ve süsleme sanatlarının, edebiyatın en şahane örnekleriyle bezenmiş durumda olduğunu belirten Özçelik, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün Fatih Belediyesi olarak, ilçemizdeki tarihi su yapılarını, diğer kültürel mirasımız gibi koruma altına aldık. İlçemizde 540 çeşme, 46 sebil ve 23 su terazisi bulunuyor. Kültürel Miras Koruma Müdürlüğümüzün sorumluluk sahasında 137 tarihi çeşme mevcut. 31 çeşmenin projelerini çizdirdik, bunlardan 4'ü onaylandı. 35 çeşmemiz de 2022 yılı içinde projelendirilecek. 10 ay içinde 50 küsur çeşmede temizlik ve bakım onarım çalışmaları yaptık. 10 çeşmemizde ise kapsamlı bir restorasyon yürüttük."

Özçelik, Kültürel Miras Koruma Müdürlüğü'nün çalışmalarıyla Fatih'teki su yapılarını titizlikle tek tek elden geçirip restore ederken, bu önemli konuyu akademik bir düzlemde kayda almayı da arzu ettiklerini söyledi. Özçelik, bu çerçevede düzenledikleri sempozyumun, kültürel mirasa sahip çıkmayı amaçlayan daha başka araştırmalara kaynak teşkil edecek verimde geçmesini temenni ettiklerini vurguladı.

Açılış konuşmasının ardından başlayan oturum başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Hüsrev Subaşı'nın yaptığı oturumda, Prof. Dr. Suphi Saatçi "Mimar Sinan'ın Su Yapıları", Prof. Dr. Ahmet Kala "Su Medeniyetimizi İnşa Eden Unsurlar" başlıklı sunum gerçekleştirdi. Yarın da devam edecek sempozyumda, tarihi su yapılarından İstanbul çeşmelerine, suyu müzeleştirmekten güç unsuru olarak su kültürü ve yapılarına, sebil kitabelerinden önemli sebil ve çeşme örneklerine, sarnıçlardan çukurbostanlara kadar geçmişten günümüze su kültürü ele alınacak.