Turkish Airlines ve KARINCA El Emeği Eğitim Birimi'nden Örnek Proje: Kullanım Ömrünü Tamamlamış Malzemeler, Değere Dönüşüyor

Turkish Airlines ve KARINCA El Emeği Eğitim Birimi’nin ortaklığıyla başlatılan İleri Dönüşüm Projesi, kullanım ömrünü tamamlamış malzemeleri dönüştürürken kadınların emeğine ve üretimine yeni bir alan açıyor. Kumaşların dönüşüm hikâyesi dayanışmanın ve umudun izlerini taşıyor.

Turkish Airlines ile KARINCA El Emeği Eğitim Birimi iş birliğinde hayata geçirilen İleri Dönüşüm Projesi, Sıfır Atık vizyonu doğrultusunda, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal faydayı odağına alan çok paydaşlı bir modeli temsil ediyor. Uçuşlarda kullanım ömrünü tamamlamış kumaş, deri, kulaklık gibi malzemeler, KARINCA bünyesindeki üretim atölyelerine ulaştırılarak ileri dönüşüm süreçleriyle yeniden işlev kazanıyor.

Proje kapsamında, klasik geri dönüşümün ötesine geçilerek; malzemelere yalnızca yeni bir kullanım alanı değil, aynı zamanda yeni bir anlam kazandırılması hedefleniyor. Bu anlayışla şekillenen tasarım ve üretim süreçlerinde, kadın emeği başat rol üstleniyor. KARINCA El Emeği Eğitim Birimi’nde eğitim alan kadınlar; gelen malzemeleri estetik, işlevsellik ve toplumsal fayda ilkeleri doğrultusunda yeniden değerlendiriyor. Böylece hem mesleki yetkinliklerini geliştiriyor hem de üretim zincirine doğrudan katkı sunma fırsatı elde ediyorlar.

KARINCA’nın GastroSanat çatısı altında sürdürülen bu faaliyetler, yalnızca çevresel etkiyi azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda ekonomik güçlenme, toplumsal farkındalık ve fırsat eşitliği gibi sosyal sürdürülebilirlik hedeflerine de hizmet ediyor. Tasarımcı Fatma Fisunoğlu’nun katkılarıyla yürütülen projede her bir ürün, kolektif emeğin ve bilinçli kaynak kullanımının simgesi hâline geliyor.

Bu iş birliği, Turkish Airlines’ın kurumsal sosyal sorumluluk stratejisi doğrultusunda, kaynakların verimli değerlendirilmesi, kadınların üretim süreçlerine katılımının teşvik edilmesi ve çevreye duyarlı üretim modellerinin geliştirilmesine yönelik somut bir adım olarak öne çıkıyor. Proje aynı zamanda, yerelden küresele yayılan sürdürülebilirlik çağrılarına bütüncül ve yenilikçi bir yanıt niteliği taşıyor.